Yılmaz Tunç, “İnsanlık İçin Kayıt Altında İnisiyatifi”nin açılışı dolayısıyla Rami Kütüphanesi’nde düzenlenen programa katıldı.
Burada konuşan Tunç, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırılarında şu ana kadar 20 bine yakın Filistinlinin şehit edildiğini söyledi.
“Dünyanın gözü önünde bir insanlık suçu işleniyor”
Enkaz altında da binlerce çocuk, kadın ve yaşlının bulunduğunu aktaran Tunç, “Maalesef bütün dünyanın gözü önünde bir insanlık suçu işleniyor. Savaş suçu işleniyor. Adeta günlerce soykırım yapılıyor.” dedi.
Tunç, bu zulmün 7 Ekim’de başlamadığını, 1897 yılında Siyonizm Kongresi’yle ortaya atılan Filistin toprakları üzerinde bir İsrail Devleti kurulmasına yönelik düşüncelerin hayata geçirilmesiyle başladığını ifade etti.
İnsanların barış ve huzur içerisinde yaşadığı Filistin’in 1917 yılından itibaren işgal edilmeye başlandığını aktaran Tunç, “Gazze’de 360 kilometrekarelik bir alana 2,5 milyon insan sığdırıldı ve yıllarca da abluka altında orada insanlara maalesef zulmedildi. Bugün itibarıyla da katledilmeye devam ediyor.” diye konuştu.
“Uluslararası kuruluşlar etkisiz kalmaya devam ediyor”
Tunç, uluslararası sistemin 7 Ekim’den bu yana yaşananlara çare olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Uluslararası kuruluşlar etkisiz kalmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) huzuruna getirilen ateşkes önerileri maalesef bir üyenin, Amerika Birleşik Devletleri’nin vetosuyla karşı karşıya kaldı. Dünyanın güvenliğini, millet güvenliğini sağlamak için görevli olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ‘güvenliğe hayır’ diyor, ‘savaşa devam’ diyor. İşte böyle bir dünya düzenindeyiz maalesef. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun huzuruna getirilen ateşkes önerisi, 120 ülkenin evet oyuyla ‘Ateşkes kabul edilsin’ denmesine rağmen 14 üye hayır diyerek ‘Savaşa devam edilsin, katliama devam edilsin, insanlık suçu işlenmeye devam edilsin.’ diyebildi. İşte o 14 ülke dünya insanlık tarihine bir kara leke olarak geçecek inşallah. Onlar o utancı hep yaşamaya devam edecekler.
Birleşmiş Milletlerin, Güvenlik Konseyinin yanı sıra İnsan Hakları Konseyi gibi başka organları da olduğunu ancak harekete geçmediğini kaydeden Tunç, “Uluslararası Ceza Mahkemesinin başsavcısının önünde 2019’dan itibaren devam eden bir soruşturmada söz konusu. Ama maalesef bir ilerleme olmadığını görüyoruz.” diye konuştu.
“Önceliğimiz bir an önce orada o katliamların durdurulması”
Tunç, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana 15 bine yakın çocuğu katlettiğini, hastaneleri ve okulları bombaladığını, kuvözdeki bebeklerin tedavi gördüğü hastanenin elektriğini kestiğini aktardı.
Orada kuvözdeki bebekler can çekişirken, koca koca devletler ve devlet başkanlarının savaş gemilerini üzerinde uçaklarla beraber İsrail’e destek olmak için gönderdiklerini vurgulayan Tunç, “Bu sorunun çözümü Filistin topraklarında 1967 sınırlarına uygun bağımsız bir Filistin Devletinin kurulmasından geçiyor. Türkiye olarak bunu hep seslendirmeye devam ediyoruz.” dedi.
Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 Ekim’den bu yana yoğun bir diplomasi faaliyeti içerisinde olduğunu belirterek, “Tabii ki önceliğimiz bir an önce orada o katliamların durdurulması. Bebek katillerine dur denilmesi. Çocuk katillerine, kadın katillerine dur denilmesi.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm platformlarda ateşkes gayretini devam ettirmeye çalıştığını kaydeden Tunç, diplomatik çalışmalar neticesinde batılı ülkelerde Filistin’e destek, İsrail’i kınama mitinglerinin düzenlendiğini, insanlık vicdanın harekete geçtiğini aktardı.
“Bağımsız Filistin Devleti’nin kurulması gerektiğini seslendirmeye devam edeceğiz”
Dünyanın sadece bir ülkenin dudağı ucunda olmaması gerektiğini vurgulayan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
İnsani yardım önergesi bile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde reddedilebiliyorsa biz hangi insanlıktan, hangi uluslararası hukuktan, hangi uluslararası sözleşmeden bahsedebiliriz? İşte tüm uluslararası sözleşmelerin, insan hakları hukukunun, uluslararası hukukun nasıl çöpe atıldığını hep beraber görüyoruz. Türkiye olarak sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hukuku seslendirmeye, dünyada adaleti seslendirmeye, bağımsız Filistin Devleti’nin kurulması gerektiğini seslendirmeye devam edeceğiz.
Bakan Tunç, Filistin’de katliamın sorumlularının bir gün mutlaka Uluslararası Ceza Mahkemesinde hesap vereceklerine inandığını ve Türkiye olarak bunun peşini bırakmayacaklarını belirterek, düzenlenen programı İsrail’in Filistin’deki zulmünü kayıt altına almak açısından önemli bulduğunu söyledi.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)