Geçtiğimiz günlerde CHP listesinden önce Hatay daha sonra Ankara’dan milletvekili adayı gösterilerek tartışmaların odağı haline gelen DEVA Partili Sadullah Ergin bir takım açıklamalarda bulundu.
HaberTürk TV’de Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtlayan Ergin, Adalet Bakanı olduğu dönemde Ergenekon kumpası süreciyle ilgili şöyle konuştu.
“Yürütme erkinin içerisindesiniz. Yapılan iş doğru bir yere gitmiyorsa tepki kitlesel geliyor. Görev alanınızla ilgili olunca size geliyor tepki. 1 Mayıs 2009 tarihinde Adalet Bakanı oldum. Ergenekon soruşturmaları 2 sene önce başladı. Bu soruşturmalar 12 dalga geçiyor. Benden önceki bakan döneminde yüzlerce kişi tutuklanıyor,
“BEN YÜZLERCE TUTUKLAMADAN SONRA ADALET BAKANI OLUYORUM”
yargılamalar başlıyor. Ondan sonra ben Adalet Bakanı oluyorum. Yargılamalar üstüne geliyor. Sadullah Ergin, Adalet Bakanlığı’na geldi orayı kadrolaştı diye bir söylem ve algı var. Ben Bakan olduğum gün o günkü unvanlı kadroların önemli kısmı yargılandı. Ben geldiğimde orada bulduğum kadroydu, bir tanesini getirmiş değildim.
Bıraktığım kadrolar bugün hepsi devletin en üst katındalar. Görevlerine devam ediyorlar. Söylüyorum; Adalet Bakanlığı’nın merkez kadrosunda ben geldiğimde 1 Mayıs 2009, 7 Şubat MİT krizine kadar mevcut kadroyla çalıştım. MİT krizinden sonra tabloyu görünce biz 15-16 ayda 24-25 kilit noktayı tamamen değiştirdik. 2012’den 2014’e kadar. Adalet Bakanlığı’nın can damarı olan birimlerinin hepsini değiştirdik.
BENİM BIRAKTIĞIM ARKADAŞLAR BUGÜN GÖREVİ BAŞINDA
O kadrolar Cumhurbaşkanlığı kadrolarında, AYM’de üye. Benden önce görev yapan arkadaşım ikili görüşmede ‘Üzerine çok geliyorlar ama o arkadaşları ben getirdim oraya’ diyordu. Mehmet Ali Şahin Bey bana söyledi. Bana söylemen bir şey ifade etmiyor ki, kamuoyunda paylaşırsan anlamı olur. Bunu daha önce isim vermeden söyledim. Benim geldiğimde mevcut kadrolar yargılandı, ama benim bıraktığım arkadaşlar bugün bile görevinin başında.
Olayın işleyişi farklı. Kadrolaşma meselesinde çok net söyledim. Adalet Bakanlığı’nın merkez teşkilatına dışarıdan bir kişi getirmedim. Benden önce gelmiş olanlardan yargılanıp, mahkum olanlar oldu. Bunu yargı teşkilatında olanlar da bilir. Başlamadan 4 ay önce Bakanlık içerisinde büyük kadro hareketi olmuş. Nihayetinde Sadullah Ergin’in göreve getirdiği isimler şu dakika itibariyle görevlerinin başında. Ergenekon davalarının başlangıcı benden 2 sene öncedir. Ergenekon davası iktidar partisi başbakanının savcı olduğu, muhalefet parti başkanının avukat olduğu davaya dönüştü. Bakanlıkları, bürokratları aşan mahiyete büründü.
“YAPILAN HATALAR, YARGILAMA YANLIŞLARINI GÖRÜYORUZ”
16 Eylül 2008 tarihinde, Bakan olmadan 8-10 ay önce AK Parti MKYK’da ‘Biz bu davalarda şikayetçi olmak istiyoruz’ talebi kabul edilmiştir. AK Parti bu davada kurumsal olarak taraftır. Bunu gözden kaçırmayın. O günkü tarihte bunları görme şansımız yoktu. Daha sonra yapılan hatalar, yargılama yanlışlarını görüyoruz. Bir tanesi bozuldu, beraatler verildi. Balyoz’da yakın tarihlerde az sayıda da olsa mahkumiyetleri onanmış yargılanan insanlar var. 4,5 sene kadar bakanlık yaptım. Adalet Bakanlarının görev tanımı kanunlarla belirtilmiştir. Adalet politikalarının siyasetini belirler, ihtiyaç duyduğu yasaları karşılarsınız. Adalet Bakanlarının yapacağı işler bunlar. Yargı süreçleri bir şekilde iktidar partileri tarafından bir şekilde kullanılmaya çalışılmıştır.”
Fethullah Gülen ile doğrudan bir görüşmesi olmadığını, Gülen’i yalnızca kalabalık bir heyet eşliğinde bir defa ziyaret ettiğini söyleyen Ergin, şöyle konuştu:
“Doğrudan bir görüşmem yok. Siyasetçilerin geniş görüşme yelpazesi vardır. Geçmişte bir görüşmemiş olmuş olabilir, çok eski. Yurt dışında Amerika’da iken Türk Festivali vardı. Hatay’ın esnaf dernekleri gitmişlerdi. Türkiye’nin yerellerini tanıtan ürün satışları, folklorik şeyler yaptırıyordu. Bölgenin siyasetçileri, sivil toplum örgütleri Hatay’ı tanıyorduk. O esnada temas oldu. Bulunduğu yerde Pensilvanya’da oldu. 2004-2005 olabilir. Sadece bir ziyaret oldu. Kalabalık bir heyetimiz vardı. Turistik ziyaret gibi gelinip geçildi. Benim çizgim belli. Milli Görüş’ten gelmiş bir insanım. Görüştüğümüz insanlar değil, yaptığımız işlere bakmak lazım.”
“KOPUŞU HIZLANDIRAN OLAYLAR GEZİ OLAYLARIDIR”
CHP’den adaylığna yönelik tepkilere ilişkin konuşan Erdin, “Bizim AK Parti’den duygusal olarak kopuşumuzu hızlandıran olaylar Gezi olaylarıdır” dedi. Ergin daha sonra AK Parti’den ayrılış sürecini şu ifadelerle anlattı:
“Algıyla olgular aynı değil aynı zaman. Bizim AK Parti’den duygusal olarak kopuşumuzu hızlandıran olaylar Gezi olaylarıdır. Biz sürecin doğru yönetilmediğini, farklı bir yönetimle sürdürülebilir kılınacağını ifade ettik. Asayiş, vandallıkla ilgili eleştirilerimiz vardı. Arabaları yakmalar, kamu malına zarar vermeler. Ama onun dışında gösteri haklarını, insanların fikrini dile getirme haklarını bakanlar içinde de bunu savunduk. Gösteri olarak başlayıp, bir süre sonra farklı marjinal grupların istismarına açık hale geldi. CHP hatırlarsanız mitingini iptal kararı alıp Taksim’e gitme kararı aldılar. Biz o esnada sayın Başbakan’ı Taksim’deki barikatları kaldırılmasını söyledik. O gün barikatlar kaldırıldı, CHP heyeti girdi. Aksiyon olmayınca öğleden sonra sönümlendi zaten.”
2009 ile 2013 yılları arasında AKP’nin Adalet Bakanlığı görevini yürüten Sadullah Ergin’in, Deva Partisi kontenjanıyla CHP listesinden milletvekili adayı gösterilmesi tepkilere neden olmuştu.
patronlardunyasi.com